21 Mart 2010 Pazar

Olasılıklar, tesadüfler, aşk ve ölüm üzerine

3 olasılık vardı. Pencereden atlayacak, kapıdan çıkacak ya da bu iki olasılıkta kendini sıkışmış hissetmemeye çalışarak karışık kafasını yastığa gömecek ve baharın ilk uzun gününe uyanacaktı. Üzerinde durmadığı bu üçüncü olasılığı seçseydi her şey daha mı iyi olacaktı? Bunu bilmek için bir simülasyon yapmak lazım; ne National Geographic'in gücü yeter buna ne de bir dehanın. Güzel kız iki olasılıktan birine ivedilikle yöneldi, ama değişkenlerin biri yüzünden hiç olasılık vermediği bir şey oldu.

Değişken havaydı. Bugün hava 18 derece ve güneş ayçiçeği gibi tepede. Geçen yıl bugün havanın yağmurlu olması talihsiz bir tesadüf müydü? Pencere pervazı kaygan olmamış olsaydı büyük olasılıkla olmuş olan şey olmayacak olabilir miydi?

Yağmurun yakasını bırakıp geriye saralım, sarılalım... O gece dışarıya çıkmak isteme noktasında aklın ABS'sini kilitleyen şeyin internet aleminden gelen bir sinyal olmuş olma olasılığı neydi? Msn'den çıkan kötü bir söz, eposta'dan teslim tatsız bir haber, facebook'tan hortlayan lüzumsuz bir fotoğraf vardı ise, ve bunları elimine edebilseydik, yağmur güzel kokusu ve sesiyle onu çabucak uyutan bir ninni gibi çalışabilir miydi? Tüm bu elektronik dalgalar arasında facebook onu yutan, gözünü döndürüp karartan, ve bilgi hırsızı, arsızı yapan en acımasız tsunami miydi? Facebook olmasaydı, ya da internet bağlanmasaydı ya da hiç bilgisayar alınmasaydı, aklını başından alan aşkıyla hiç tanışmama, onun için karalar bağlamama, ve daha 'sabırlı' bir ruh haline sahip olma olasılığı artacak mıydı genç kızın?

Aşkı hiç tatmamış, karşılıksız, biten ya da kangrene dönmüş bir sevginin varlığından tamamen bihaber bir genç kız olarak büyüyebilmesi için her türlü koşulu sağlamış olabilseydik acaba bombanın doğru kablosunu kesmiş sayılır mıydık? Anne, baba, arkadaşlar, evi, sokağı ve okulu arasında bir yerde bir mini mayın mıhlanmış olabilir miydi? Mayın tesadüfen girdiği bir siteden bulaşan virüs gibi akut ve somut bir halde miydi yoksa seçme hakkı olmayan koşullar içerisinde kronikleşmiş ve içselleşip saklanmış mıydı?

Güzel kız hayatı içerisindeki neleri seçemezdi? Ona zarar verme olasılığı olan ilişkilerin hangileri kesilebilir, hangileri onarılabilirdi? Ve tabi tüm bu seçim ve pansumanların, onu o gece, yastığa gömülüp uyumaya ikna etmeye yaramış olması ne kadar ufak ya da büyük bir olasılıktı?

Ya ben? Benim varlığımın onun avcu içerisindeki yeri ne olmuştu? Onunkinin benim çizgilerim arasında ne işi vardı? Hayatının kapı komşusu olmayı öbür avcumdaki başka nedenlerle bıraktığım anda beni terk etmesi bir tesadüf müydü yoksa eposta, msn ve facebooktan ona yeterince öpücük, sarılma, çiçek, kalp göndermiş olsaydım beni terketme olasılığı azalır mıydı?

Tesadüf, olasılık, cüz'i ve külli irade arasındaki ilişkiler ağı beni karadul gibi kundaklıyor. Güzel kız ise bulutların kundağında, her şeyi çözmüş bir bilgenin keyfi ve huzuruyla, mırıl mırıl sallanıyor. Ona imrenmemek elde değil...